Türkiye koronavirüs salgınıyla amansız mücadelesini sürdürürken Karabük’te Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı da yeniden ortaya çıktı. Karabük’te bu yıl 35 kişi, KKKA hastalığı şüphesiyle tedavi gördü. Havaların ısınmasıyla birlikte kene vakalarında da artış görülmeye başlandı. Sessiz sedasız can alan kene ölümlerinin çoğunluğu Karabük, Sivas, Çorum, Gümüşhane ve Yozgat olmak üzere daha çok bu illerde görülüyor. Geçtiğimiz yıl Karabük’te aynı aileden iki kişi kene ısırmasında dolayı hayatını kaybetmişti.Karabük’te, nisanın sonlarından itibaren KKKA hastalığı şüphesiyle 35 kişi başvurdu. Bunlardan bazıları ayakta tedavi edilip evine gönderilirken, çoğunluğu ise yatarak tedavi gördü.''UYGUN ŞEKİLDE ÇIKARILMALIDIR''Keneler, virüsü en fazla kendisi travmaya maruz kaldığı zaman salgılıyor. Bu nedenle vücuda yapışmış bir kenenin özerine kimyasal madde dökmek, sigara söndürmek, bıçakla kesmek veya çıplak elle koparıp atmak gibi davranışlardan sonra virüsü taşıyan bir kene ise, daha fazla virüs bırakacak ve hastalık riskini artıracaktır. Bu nedenle vücuda yapışmış bir kenenin fazla kurcalanmadan uygun şekilde çıkarılması oldukça önemlidir.
Hastalık belirtileri çoğu hastada ateş, üşüme, titremenin eşlik ettiği bir soğuk algınlığı şeklinde ani başlar. Çoğu hastada halsizlik, şiddetli kas eklem ağrıları olur. Bazen bulantı/kusma, ishal ve vücutta döküntü vb. olabilir. Riskli bölgelerde yaşayan ve hastalık belirtileri olan bazı kişilerde kene ısırık öyküsü olmayabiliyor. Bizim takip ettiğimiz ve kesin tanı koyduğumuz hastaların neredeyse yarısında kene ısırma öyküsü yoktu. Bu durum başlıca şu şekilde açıklanabilir; bu kişileri kene ısırmış ancak kişi fark etmemiş olabilir. Bir diğer neden ise, hastalık kene dışında bazı hayvanların kan ve salgılarında olabilmektedir. Özellikle büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar hastalığa yakalanabiliyor. Ancak hastalık bu hayvanları öldürmüyor ve insanlara bulaşma açısından bir kaynak oluşturuyor. Yani riskli bölgeden başvuran hastalarda yukarıda sayılan belirtiler varsa hastanın basit tam kan tetkikleri yol gösterici olabiliyor.
Hastalık belirtileri çoğu hastada ateş, üşüme, titremenin eşlik ettiği bir soğuk algınlığı şeklinde ani başlar. Çoğu hastada halsizlik, şiddetli kas eklem ağrıları olur. Bazen bulantı/kusma, ishal ve vücutta döküntü vb. olabilir. Riskli bölgelerde yaşayan ve hastalık belirtileri olan bazı kişilerde kene ısırık öyküsü olmayabiliyor. Bizim takip ettiğimiz ve kesin tanı koyduğumuz hastaların neredeyse yarısında kene ısırma öyküsü yoktu. Bu durum başlıca şu şekilde açıklanabilir; bu kişileri kene ısırmış ancak kişi fark etmemiş olabilir. Bir diğer neden ise, hastalık kene dışında bazı hayvanların kan ve salgılarında olabilmektedir. Özellikle büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar hastalığa yakalanabiliyor. Ancak hastalık bu hayvanları öldürmüyor ve insanlara bulaşma açısından bir kaynak oluşturuyor. Yani riskli bölgeden başvuran hastalarda yukarıda sayılan belirtiler varsa hastanın basit tam kan tetkikleri yol gösterici olabiliyor.